Gözlerinde kaybolan bu sabahsız gecelere hapsoldum
Anılar duman olmuş, yaş olur kanamaz yarem
Bir umut nöbetlerdeyim, aşkın kötü huylu bir kanser gibi sarmış yüreğimi
Hiç halim yok zaten
Yine daralıyo' bu göğüs kafesim
Adını zikreden bi' yudum nefesim
Pas tutar mı aşk? Yas tutan anılar
Dört duvar ve ben dramatik piyesim
Derdimsin gecelere demir atmış
Dost ay ışığı, güneşim beni satmış
Kök salan o aşkının meyvesi
Yanağımdan süzülen tuzlu bir tatmış
Yerine almış kronik acılar
Sensiz dünya dipsiz kuyudur
Utanma yüreğim dök içini ağla
Göz yaşı tanrının sihirli suyudur
Ve cana biriken yarına sel oldu
Savrulur beden or’dan oraya
Dün yüzüme gülen bugüne el oldu
Kavrulur bu kalp, ne desem boş
Gözlerinde kaybolan bu sabahsız gecelere hapsoldum
Anılar duman olmuş, yaş olur kanamaz yarem
Bir umut nöbetlerdeyim, aşkın kötü huylu bir kanser gibi sarmış yüreğimi
Hiç halim yok zaten
Sana vurgun bu deli kalbim
Şimdi tuz buz halde nicedir halim
Kırık bir sazla derdini yazanlar
Beni anlar ancak ölü ozanlar
Senden sonra yok, durdu alem
Hem ecelim oldun bak hem de çarem
Dahası kalmadı içimde bi' telaş
Ne yaşama derdi var ne de bir savaş
Varsa yoksa sen düşlerin tavanı
Saçların gibi tütünümün dumanı
Sisli hayaller kaplar içimi
Bu sensizliği en komalı biçimi
Ve cana biriken yarına sel oldu
Savrulur beden or’dan oraya
Dün yüzüme gülen bugüne el oldu
Kavrulur bu kalp, ne desem boş
Gözlerinde kaybolan bu sabahsız gecelere hapsoldum
Anılar duman olmuş, yaş olur kanamaz yarem
Bir umut nöbetlerdeyim, aşkın kötü huylu bir kanser gibi sarmış yüreğimi
Hiç halim yok zaten